KOMBUCHA ÇAYI / AYKOMBU
Ünlü düşünür Hipokrat’ın ;’’İlacınız yiyeceğiniz olmadan,yiyeceğiniz ilacınız olsun.’’;sözlerini örnekleyen kökten değişim hikayesi aslında benimkisi..
1969 Karaman doğumluyum, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. İki genç kız annesi ve eş olmanın verdiği sorumluluk duygusundan öte yaşam felsefesi olarak; “doğal” benim için her daim ilk planda olmuştur. Beslenme için yakınlarıma ve kendime mümkün olduğu kadar ev yapımı veya katkısızı sağlamaya çalışan, paketli gıdalardan kaçınan biriyim;hatta dozu kaçırıp eşten dosttan bildiğimiz gibi bir kek yapsaydın serzenişlerini sıkça duyar,ama bildiğimden şaşmazdım. Ancak bu benim ailesel yatkınlığımı değiştiremediği gibi her geçen gün daha fazla karbonhidrat tüketimi isteği duymam sonucunu da değiştirmedi. Baba soyumda istisnasız pek çok bireyin muzdarip olduğu insülin direnci, kabızlık, tip1, tip2, düşük şeker, tiroid dengesizliği ,hipotiroid, reflü, gastrit, ülser, alerjik astım vb. gibi pek çok rahatsızlık adım adım bana yaklaşıyordu.Aklımda sürekli projeler, planlar yapan ben, istemsizce ve kontrolsüzce yiyen ve sanki bir uçuruma hızla yol alan yine ben..
Bir şeyleri değiştirmem gerektiğini biliyor ama ne yapmam gerektiğini bir türlü kestiremiyordum. Kilo problemim olmamasına karşın insülün direnci yaşamam, hipotirodi teşhisi ile her gün hormon ilacı içmem gerektiği gerçeği ile karşı karşıya kalınca, artık beslenme şeklimi tamamen değiştirme gerçeğim ile yüzleştim.Bir membaa olan internet kaynaklarını tek tek araştırdım,ömrünü beslenme bilimine adamış kıymetli kişilerin kitaplarını baş ucuma yerleştirdim,kim nasıl yapmış,nasıl başarmışı kovaladım..Sonunda kendi akıl süzgecimden geçeni yüreğimin inancı ile birleştirip; sebze, sınırlı meyve tüketimi ve evde yoğurt, kefir, turşu gibi fermente gıdaların tüketimi, şekersiz beslenme, saatleri dikkate alarak beslenme yöntemleri tek tek deneme aşamasına geldim.. İşte tam bu süre içinde bana her açıdan muhteşem bir dönemeci yaşatacak kombucha çayı ile tanıştım.
Kombucha çayı aslında mutfağımızda yapageldiklerimize hiç ters olmayan yani elma yada üzüm sirkesi kurma yöntemi ile üretilen ,yıllarca pek çok ülkede zaman zaman kullanılagelen ,doğal bir probiyotik kaynağıydı ama bizlerin hiç haberi yoktu.Zor değildi bu sistemi benimseyerek üretmek;asıl mesele sistemli kullanarak hayatıma dilediğim yönü verebilmekti.Kombucha geleneksel yapısı ve 2200 yıllık tarihe aşinalığı ile bana sağlığımın yeniden inşaasını ve gereksiz rutine mecbur olduğum tiroid hormonu ilaçlarımı bıraktıracak kadar tanıdıktı aslında.. ve Yaklaşık bir yıl kombucha çayını içerek kendimde ve yakınlarımda oluşan değişiklikleri takip ettim. Bağırsak rahatsızlıklarım geçer geçmez, insülin direncim düşmüş, tiroid ilacı kullanmama gerek kalmamıştı. Alerjilerim de neredeyse yok olmuştu.
Tıpkı İna May Gaskin ‘in dediği gibi;’’Neden genç insanların yaratılmasında beslenme, genç bitkilerden daha az önemlidir? Emin değilim.’’
Çocuklarımıza , gençlerimize ve de hatta benim gibi sıkıntı çeken herkese yardım etmeli bildiklerimi anlatmalı ,elimdeki kaynağı paylaşmalıydım.
Bana bu denli iyi gelen beslenme şeklini ve katkısız şifa kaynağını herkese haber vermeliydim, hatta yapıp içirmeliydim.
Bu şekilde yapımına başladığım kombucha çayımın analizini yaptırarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan üretim izni aldım.
Hem doğal bir içecek alternatifi hem de bir şifa kaynağı olan Aykombu Kombucha Çayı‘na ulaşmak için veya kombucha çayını evde kendiniz üretmek üzere kombucha kültürü almak, yapım hakkında bilgi almak ve sorularınız için info@aykombu.com mail adresimi kullanabilirsiniz.
AYŞE GÜL ODAMAN
AYKOMBU KOMBUCHA