SORULARLA “E-TİCARET”
İyi bir fikriniz, buna gerçeğe dönüştürecek hevesiniz ve daha da önemlisi bu iş için bütçeniz var fakat e-ticarete yabancısınız. İster daha önce offline ticaretle uğraşmış olun ister hayatınızda ilk kez ticaret yapacak olun, e-ticarete geldiğinizde neredeyse eşit seviyeden işe başlamış olursunuz. Çünkü e-ticaret dünyası tamamen kendi kuralları olan bambaşka bir disiplin. Bu dünyanın farklılıklarından yola çıkarak gözünüzden kaçabilecek hususları soru- cevap şeklinde bir araya topladık.
Soru 1: E-Ticaret Nedir?
“Elektronik Ticaret” ya da kısaca “e-ticaret” en temel ifade ile; “tarafların bir araya gelmeksizin elektronik araçlarla online bir şekilde ticaretin gerçekleşmesi” şeklinde tanımlamamız mümkündür.
Ülkemizde e-ticaretin düzenlendiği temel mevzuat, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun olup söz konusu Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının “a” bendinde elektronik ticaret: “Fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrimiçi iktisadi ve ticari her türlü faaliyet” şeklinde tanımlanmıştır.
E-Ticaret, herhangi bir ürün ya da hizmet için, çeşitli ödeme yöntemleriyle bir internet sitesi üzerinden ticaret yapmanızı veya sipariş vermenizi sağlayan bir alışveriş yöntemidir. Tüm dünyada ticaretin serbestleştirilmesi eğilimi ile birlikte, 2000’li yıllardan sonra yaşanan ve bilgi iletişimini kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin bir parçası olarak ortaya çıkmıştır.
Geleneksel pazarlama yöntemlerine, çevrimiçi olanakları da ekleyen kuruluşlar, sadece belirli bir kitleye satış yapabilmenin ötesine geçip, üretkenliği ve yaratıcılığı arttıran küresel e-ticaret bağlantıları kurma şansını elde edebilmeye başlamıştır.
E-ticaret özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ve yeni girişimler için çok uygun bir ticaret şeklidir. Belirli bir satış noktasının dışına çıkarak satışların artmasına ve daha hızlı ödemeleri teslim alınmasına olanak sağlamaktadır. Fiziki mağaza sahibi olan işletmeler için de e-ticaret önemli bir satış kanalıdır.
Ürün seçeneklerinin artmasını, ürünlerin kalitesinin yükselmesini ve daha hızlı bir şekilde ödenerek teslim alınmasını sağlamaktadır. Potansiyel tüketicilerin dünyanın her yanında pazara arz edilen ürünler hakkında bilgi sahibi olmalarına ve yeni üreticilerin dünya pazarlarına girmelerine imkân vermektedir. Daha düşük fiyatlı ve kaliteli ürünlerin pazara girmesi üreticiler arasında rekabetin artmasına ve tüm ticari işlemlerin maliyetinin düşmesine neden olmaktadır.
E-ticaret, ticari işlemlerden biri veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi yoluyla reklam ve pazar araştırması, sipariş ve ödeme, teslimat olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır.
Soru 2: E- Ticaret’e İlişkin Temel Mevzuatlar Nelerdir?
E-ticaret ile ilgili olarak temel mevzuat, 6563 sayılı Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (Kısaca E-Ticaret Kanunu)’dur. Buna ek olarak; Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik, Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ, E- Ticaret Bilgi Sistemi ve Bilgi Yükümlülükleri Hakkında Tebliğ de tamamlayıcı nitelikteki mevzuatlardır. Tüm bu kaynaklar e-ticarette hizmet sağlayıcının yükümlülüklerini belirlemektedir.
Ayrıca, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Hakkında Yönetmelik alıcı tarafın tüketici olduğu B2C (business to consumer) ve C2C (consumer to consumer) e-ticaret modelleri açısından önem arz etmektedir.
Soru 3: Mevzuat, E-Ticaretle Uğraşan Kişileri Nasıl Adlandırıyor?
E-Ticaret Kanunu, e-ticaretle uğraşacak kişileri, e-ticaret dünyasında bulunacakları konuma göre temelde iki farklı gruba ayırıyor. Bunlar, hizmet sağlayıcısı ve aracı hizmet sağlayıcıdır.
Hizmet sağlayıcısı, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişilerdir (E-Ticaret Kanunu m. 2/I-ç). Tanımdan da görüleceği üzere bugün ticari faaliyetlerle uğraşan ve aracı hizmet sağlayıcısının sağlayacağı ortamda mal veya hizmet satışı yapan her bir gerçek veya tüzel kişi, “hizmet sağlayıcısı”dır.
Aracı hizmet sağlayıcı, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişilerdir (E-Ticaret Kanunu m. 2/I-ç). Tanımdan da görüleceği üzere aracı hizmet sağlayıcısı, hizmet sağlayıcı gibi belli bir ürün veya hizmetle ilgili ticari faaliyette bulunmayıp hizmet sağlayıcılarının söz konusu ticari faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri için uygun ortamı (internet sitesini) sağlayan kişilerdir. “Aracı hizmet sağlayıcısı”nı somutlaştırmak adına örnek vermek gerekirse bugün “Trendyol”, “Gittigidiyor” veya “Amazon” aracı hizmet sağlayıcısıdır.
Son olarak bu noktada önemle belirtmeliyiz ki, bugün aynı anda bir sanal pazar yeri kurmak suretiyle hem bir aracı hizmet sağlayıcısı hem de söz konusu pazar yerinde ticari faaliyetleri yaparak hizmet sağlayıcısı olunması mümkündür.
Soru 4: E-Ticaret Yapılması İçin Şirket Kurulması Zorunlu mudur?
Bir önceki soruda değindiğimiz “aracı hizmet sağlayıcı” ve “hizmet sağlayıcı” tanımlarından da görüleceği üzere ister aracı hizmet sağlayıcısı olunsun isterse de hizmet sağlayıcısı olunsun, bu konudaki ticari faaliyeti pekâlâ bir şirket kurmaksızın gelir vergisine tabi şekilde yapılması mümkündür. Ancak şirket kurmak isteyenler için bu noktada önerimiz, Türk Ticaret Kanunumuzda düzenlenen ve “sınırlı sayıda” sayılan şirket türleri içerisinde “sermaye şirketi” niteliğinde olan ve uygulamada sıkça karşılaştığımız anonim veya limited şirket üzerinden e-ticaret yapılmasıdır.
Mevcut bir sermaye şirketi üzerinden de e-ticaret yapılması mümkündür. Ancak burada dikkat çeken nokta, şirketinizin ticaret ünvanıdır. şirketinizin ticaret ünvanında iletişim veya satış ibareleri yoksa, esas sözleşme değişikliği ile söz konusu ibarelerin eklenmesi ileride sorun yaşanmaması adına yararınıza olacaktır. Örnek vermek gerekirse ünlü aracı hizmet sağlayıcılardan biri olan Trendyol’un arkasında “DSM Grup Danışmanlık İletişim ve Satış Ticaret A.Ş.” bulunmaktadır.
Soru 5: “Marka”nın E-Ticaretteki Önemi Nedir?
Bugün tüketiciye güzel bir ürün satmak istiyorsunuz veya sanal pazar ortamında inovatif bir özellikle aracı hizmet sağlayıcı konumunda E-Ticaret dünyasında yerinizi almak istiyorsunuz. Bir başka deyişle bu dünyada yapmayı planladığınız her bir hareket aslında bir “değer”i ifade etmektedir. Ancak bu “değer”i, sizden görme veya duyma suretiyle bir başkasının kullanması ve “çalması” içten bile değildir. İşte bu noktada “marka” ve “markalaşma”nın önemi gün yüzüne çıkmaktadır.
Öncelikle bir markayı meydana getirmeniz gerekmektedir. Markanız, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.
Markanızı belirledikten sonra aynı markayı daha önce bir başkasının kullanıp kullanmadığına bakmanız gerekmektedir. Buna göre, “https://online.turkpatent.gov.tr/trademark-search/pub/trademark_search“ adresinden bulduğunuz markanın daha önce tescil edilip edilmediğine bakabilirsiniz.
Markayı buldunuz ve söz konusu marka daha önce tescil edilmemiş ve kullanılmıyor, bu aşamada artık ileride markanıza tecavüz niteliğindeki fiillere karşı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun getirdiği özellikli davalarla korunmak istiyorsanız markanızın Türk Patent ve Marka Kurumu vasıtasıyla tescil edilmesini sağlayabilirsiniz.
Soru 6: Hizmet Sağlayıcısının Temel Yükümlülükleri Nelerdir?
Örneğin elinizde satışını yapmak istediğiniz bir ürün mevcut ve bir aracı hizmet sağlayıcı ile de anlaştınız. Ancak bu noktada borçlarınızı nasıl mevzuata uygun şekilde yerine getireceğinizi bilmiyorsunuz. İşte bu noktada hizmet sağlayıcısının temel yükümlülükleri karşımıza çıkmaktadır.
1. Bilgi Verme Yükümlülüğü
Hizmet sağlayıcısının ilk temel yükümlülüğü “bilgi verme yükümlülüğü”dür. Hizmet sağlayıcı, elektronik iletişim araçlarıyla bir sözleşmenin yapılmasından önce şu bilgileri eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurmalıdır;
a) Tebligata elverişli KEP adresi, elektronik posta adresi ve telefon numarası ile varsa işletme adı veya tescilli marka adı.
b)Mensubu olduğu meslek odası ve varsa üyesi olduğu sektörel kuruluşlar ile meslekle ilgili davranış kuralları ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğine ilişkin
c)Tacir ise ayrıca ticaret unvanı, MERSİS numarası ve merkez
ç) Esnaf ise ayrıca adı ve soyadı, vergi kimlik numarası ve merkez adresi.
Tacir veya esnaf olmayan hizmet sağlayıcı, kendine ait elektronik ticaret ortamında adı ve soyadını veya unvanını, merkez adresini, tebligata elverişli KEP adresini, elektronik posta adresini ve telefon numarasını eksiksiz olarak bulundurur.
Hizmet sağlayıcı yukarıda belirttiğimiz bilgilerini, ağ üzerindeki ana sayfasında ve doğrudan ulaşılabilecek şekilde “iletişim” başlığı altında sunar. Aracı hizmet sağlayıcı üzerinden satış yapan ve tacir veya esnaf olan hizmet sağlayıcı, elektronik ticaret faaliyetine başlamadan önce, aracı hizmet sağlayıcı tarafından kendine tahsis edilen alanda aşağıdaki bilgileri eksiksiz olarak bulundurur:
a)Ticaret unvanı, işletme adı veya tescilli marka adı bilgilerinden en az biri.
b)Tebligata elverişli KEP adresi.
c)Esnaflar için vergi kimlik numarası, tacirler için MERSİS numarası.
ç)Merkez adresi ve onaylanmış telefon numarasının aracı hizmet sağlayıcıda bulunduğuna ilişkin bilgi.
Aracı hizmet sağlayıcı üzerinden satış yapan ve tacir veya esnaf olmayan hizmet sağlayıcı, aracı hizmet sağlayıcı tarafından kendine tahsis edilen alanda aşağıdaki bilgileri eksiksiz olarak bulundurur:
a)Adı ve soyadı.
b)İkametgâhının bulunduğu il
c)Merkez adresi ve onaylanmış telefon numarasının aracı hizmet sağlayıcıda bulunduğuna ilişkin bilgi.
Yukarıda belirttiğimiz bilgilerdeki değişikliklere ilişkin güncellemeler, hizmet sağlayıcı tarafından değişikliğin gerçekleştiği gün yapılır. Buna ek olarak söz konusu bilgilerin doğruluğundan hizmet sağlayıcı sorumludur.
2. Sipariş
“Sipariş” konusuna baktığımızda elektronik iletişim araçlarıyla verilen siparişlerde aşağıdaki esaslar geçerlidir:
- Hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödeyeceği toplam bedel de dâhil olmak üzere, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlar.
- Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını gecikmeksizin elektronik iletişim araçlarıyla teyit
- Sipariş ve siparişin alındığının teyidi, tarafların söz konusu beyanlara erişiminin mümkün olduğu anda gerçekleşmiş sayılır.
Hizmet sağlayıcı, sipariş verilmeden önce alıcıya, veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili ve erişilebilir teknik araçları sunar.
Yine sipariş konusunda da tıpkı bilgi verme yükümlülüğünde olduğu gibi taraflardan birisinin tüketici olmadığı hâllerde taraflar, yukarıda belirttiğimiz düzenlemelerin aksini kararlaştırabilirler.
3. Kişisel Verilerin Korunması
“Kişisel verilerin korunması” konusu da hizmet sağlayıcı için büyük önem arz etmektedir. Buna göre hizmet sağlayıcı E-Ticaret Kanunu çerçevesinde yapmış olduğu işlemler nedeniyle elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumludur. Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz.
Soru 7: Aracı Hizmet Sağlayıcınının Yükümlülükleri Nelerdir?
Genel Yükümlülükler
Öncelikle belirtmek gerekir ki alıcı ve hizmet sağlayıcı arasında alım satım işleminin yapıldığı elektronik ticaret pazar yerlerini işleten aracı hizmet sağlayıcılar, kendileriyle ilgili olarak hizmet sağlayıcısı kısmında belirttiğimiz aşağıdaki yükümlülüklerini aynı usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirmesi gerekir.
Aracı hizmet sağlayıcı, elektronik ticaret faaliyetine başlamadan önce kendine ait elektronik ticaret ortamında aşağıdaki bilgileri eksiksiz olarak bulundurur:
a) Tebligata elverişli KEP adresi, elektronik posta adresi ve telefon numarası ile varsa işletme adı veya tescilli marka adı.
b) Mensubu olduğu meslek odası ve varsa üyesi olduğu sektörel kuruluşlar ile meslekle ilgili davranış kuralları ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğine ilişkin
c) Tacir ise ayrıca ticaret unvanı, MERSİS numarası ve merkez
ç) Esnaf ise ayrıca adı ve soyadı, vergi kimlik numarası ve merkez adresi.
Tacir veya esnaf olmayan aracı hizmet sağlayıcı, kendine ait elektronik ticaret ortamında adı ve soyadını veya unvanını, merkez adresini, tebligata elverişli KEP adresini, elektronik posta adresini ve telefon numarasını eksiksiz olarak bulundurur.
Aracı hizmet sağlayıcı, elektronik ticaret ortamı sunduğu hizmet sağlayıcıya ilişkin bilgilerin, hizmet sağlayıcıya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânları sağlar.
Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce hizmet sağlayıcısı kısmında da belirttiğimiz bilgi vermeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar. Bu noktada hemen ifade edelim ki, aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.
2. İşlem Rehberine İlişkin Yükümlülükler
Aracı hizmet sağlayıcı ve kendine ait elektronik ortamda satış yapan hizmet sağlayıcı tarafından, elektronik ticaret işlemlerinin gerçekleştirildiği ağ üzerinden doğrudan ulaşılabilecek şekilde ana sayfada “işlem rehberi” başlığı altında aşağıdaki bilgiler güncel olarak bulundurulur:
a) Sözleşmenin kurulabilmesi için mal ve hizmetin seçilmesi, teslimat ve ödeme bilgilerinin girilmesi ile siparişin onaylanması gibi gerekli aşamaları gösterir şekilde teknik adımlar.
b) Elektronik ticarete ilişkin sözleşmenin, elektronik ortamda saklanıp saklanmayacağı ile bu sözleşmeye alıcının daha sonra aynı ortamda erişiminin mümkün olup olmayacağı ve bu erişimin ne kadar süreyle sağlanacağına ilişkin bilgi.
c) Alıcının siparişi vermeden önce veri girişindeki hatalarını açık ve anlaşılır bir şekilde belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi amacıyla özet sipariş formu ile geri al ve değiştir gibi teknik araçların sunulacağına ilişkin bilgi.
ç) Elektronik ticaret işlemleri nedeniyle elde ettiği kişisel verilere ilişkin gizlilik kuralları.
d) Alıcıyla arasında uyuşmazlık çıkması halinde varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmaları.
3. Siparişe İlişkin Yükümlülükler
Aracı hizmet sağlayıcı ve kendine ait elektronik ortamda satış yapan hizmet sağlayıcı;
a) İkinci el malların ayrı kategoride satışa sunulmasını,
b) Ağ üzerinden verilen siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, vergi ve teslimat masrafları da dâhil olmak üzere alıcının ödeyeceği toplam bedelin ve sözleşmenin diğer şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini,
c) Mal veya hizmetin toplam bedeli, fiyatın hesaplanma usulü ve teslimat masrafları önceden belirlenemiyorsa buna ilişkin ek masrafların ödenebileceği bilgisini,
ç) Siparişin onaylanmasından önce alıcıların veri giriş hatalarını belirleyebilmesi için sipariş özetini ve bu hatalarını düzeltebilmesi için geri al ve değiştir gibi uygun, etkili ve kolay erişilebilir teknik araçları,
d) Sözleşme hükümlerinin ve genel işlem şartlarının, alıcı tarafından yeniden görülebilmesi, basılı bir şekilde kullanılabilmesi ve saklanabilmesi amacıyla söz konusu hususların alıcıya fiziki veya elektronik ortamda gönderilmesini sağlar.
4. Sipariş Teyidine İlişkin Yükümlülükler
Aracı hizmet sağlayıcı ve kendine ait elektronik ortamda satış yapan hizmet sağlayıcı, siparişi aldığını, işlemin yapıldığı ağ üzerinden ve ayrıca elektronik posta, kısa mesaj, telefon araması, faks gibi araçlardan en az biriyle gecikmeksizin alıcıya bildirir.
Sipariş ve siparişin alındığının teyidi, tarafların söz konusu beyanlara erişiminin mümkün olduğu anda gerçekleşmiş sayılır.
5. Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Yükümlülükler
Tıpkı hizmet sağlayıcısında olduğu gibi aracı hizmet sağlayıcısında da gerek E-Ticaret Kanunu gerekse de E-Ticaret Kanunu’nun Yönetmeliği çerçevesinde yaptığı işlemler ve sunduğu hizmetler nedeniyle elde ettiği kişisel verilerin, 23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla muhafazasından ve hukuka aykırı olarak bunlara erişilmesini ve işlenmesini önlemek amacıyla gerekli tedbirlerin alınmasından sorumludur.
Kişisel veriler, ilgili kişinin açık irade beyanını içerecek şekilde önceden alınan onayı olmaksızın üçüncü kişilerle paylaşılamaz, işlenemez ve başka amaçlarla kullanılamaz.
Soru 8: Aracı Hizmet Sağlayıcısının ve Hizmet Sağlayıcısının Sorumlulukları Ne Zaman Gündeme Gelir?
E-Ticaret dünyasına girdiniz ve para kazanmaya başladınız. Ancak bu noktada “Hangi hukuka aykırı hareketi yaparsam nasıl bir sorumluluğum gündeme gelir?” sorusu aklınızı kurcalıyorsa doğru yerdesiniz. Hiç şüphe yok ki nasıl ki bir araç sürücüsünün kaza yapmadan önce doğru önlemleri alması kaza yaptıktan sonraki alması gereken önlemlerden önemliyse ticaretle uğraşan/uğraşacak sizler için de aynı durum söz konusudur. Dava açılmaması veya açılsa da kaybedilmemesi için gerekli önlemlerin henüz dava açılmadan önce alınmasında yarar vardır.
Gerek hizmet sağlayıcılar gerekse de aracı hizmet sağlayıcılar bakımından gündeme gelebilecek sorumlulukları “marka hakkına tecavüz” ve “tüketici işleminden kaynaklı durum” şeklinde iki ana başlıkta değerlendirmemiz mümkündür.
1. Hizmet Sağlayıcılarının Sorumlulukları
a)Marka Hakkında Tecavüz Kapsamında Sorumlulukları
Yukarıda “marka” ve “markalaşma”nın önemi üzerinde durmuştuk. Buna göre hizmet sağlayıcı tarafından tasarlanan ve kullanılan marka, daha önce kullanılan veya tescil edilmiş bir marka olmamalıdır. Aksi takdirde hizmet sağlayıcısının marka hakkına tecavüzden kaynaklı sorumluluğu gündeme gelecektir. Buna göre hizmet sağlayıcı, başkasının tescil edilmemiş markasını kullandığı takdirde markasına tecavüz edilen kişi, Türk Ticaret Kanunu’nun 54. md hükümleri uyarınca tecavüzün durdurulması, önlenmesi veya tespitini isteyebileceği gibi maddi veya manevi zararlarının da tazminini talep edebilir. Şayet, hizmet sağlayıcısının hukuka aykırı şekilde kullandığı marka, “tescil” edilmiş bir marka ise bu sefer, hizmet sağlayıcısına karşı 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenen hukuki ve cezai sorumluluğa ilişkin hükümler devreye girmektedir.
b)Tüketici İşleminden Kaynaklı Sorumlulukları
Hizmet sağlayıcılar, sattıkları ürün veya hizmetlerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca “ayıp”lı çıktığı taktirde tüketiciye karşı aynı Kanunun 11. veya 15. maddesi uyarınca sorumlu olacaklardır. Buna göre, Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir.
Yukarıda belirtilen hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin sağlayıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici bu hakları kullanamaz. Orantısızlığın tayininde hizmetin ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden indirim yapılan tutar derhâl tüketiciye iade edilir.
Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin seçildiği hâllerde, hizmetin niteliği ve tüketicinin bu hizmetten yararlanma amacı dikkate alındığında, makul sayılabilecek bir süre içinde ve tüketici için ciddi sorunlar doğurmayacak şekilde bu talep sağlayıcı tarafından yerine getirilir. Her hâlükârda bu süre talebin sağlayıcıya yöneltilmesinden itibaren otuz iş gününü geçemez. Aksi takdirde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
2. Aracı Hizmet Sağlayıcılarının Sorumlulukları
a) Marka Hakkında Tecavüz Kapsamında Sorumlulukları
Konuyu, konu hakkında yakın tarihlerde verilen ve “emsal” nitelik taşıyan Yargıtay kararlarıyla değerlendirdiğimizde karşımıza ilk olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16.12.2019 tarihli kararı çıkmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16.12.2019 tarihli E. 2019/618 K. 2019/8167 sayılı kararı; “içerik sağlayıcı sıfatı bulunmayan internet yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşların tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, imkan sağladıkları içeriğin hukuka aykırı ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun bilmeleri gerekir. Bunun için de önceden hak sahipleri tarafından uyarılmaları ve hukuka aykırı içeriği makul süre içerisinde kaldırmalarını yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşlardan talep etmeleri gerekir. Ayrıca hak sahiplerinin, içeriğinin kaldırılmasını talep ederken, kendilerinin önceden elde edilmiş üstün hak sahibi olduklarını yaklaşık ispata yeterli delillerini de anılan kuruluşlara sunmuş olmaları gerekir.” denilerek içeriğin hukuka aykırı olduğunu bilmesi durumunda aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluğuna gidilebilmesinin mümkün olduğu vurgulanmıştır. Bu kapsamda, hak sahiplerinin aracı hizmet sağlayıcıları hukuka aykırı içerik konusunda uyarmaları ve içeriği kaldırmalarını talep etmeleri gerekmektedir.
Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E. 2013/11-1138 K. 2014/16 sayılı kararı, aracı hizmet sağlayıcıların sundukları elektronik ortamlarda gerçekleştirilen ticari faaliyetlerden sorumluluğuna ilişkin bir emsal teşkil etmektedir.
Zira Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eser sahibinin mali haklarını ihlal eder nitelikte bir ürünün aracı hizmet sağlayıcı vasıtasıyla satışa sunulması halinde, tecavüzün ref i (durdurulması) ve men i (önlenmesi) davaları açısından aracı hizmet sağlayıcıya husumet yönlendirilmesinde hukuki yarar bulunduğunu kabul etmiştir. Kararda, eser sahibinin yayma hakkının ihlal edildiğinden bahisle tazminat sorumluluğu doğabilmesi için aracı hizmet sağlayıcının kusurunun ispatlanması gerektiği ifade edilmiştir. Bu yönüyle, E-Ticaret Kanunu 9/I’e göre aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğu yönünden bir karine öngörmekte olup aracı hizmet sağlayıcılarının internet sitesinde kullanıcıların sunduğu içeriklerin hukuka aykırılığını denetleme yükümlülüğü olmadığı belirtilmiştir.
b) Tüketici İşleminden Kaynaklı Sorumlulukları
Öncelikle ifade etmemiz gerekir ki, E-Ticaret Kanunu’nun 9. maddesine göre aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Dolayısıyla hizmet sağlayıcı, mevzuat tarafından yasaklanmış bir ürünün e-ticaretini yapması, aracı hizmet sağlayıcısının sorumluluğunu doğurmayacaktır.
Aracı hizmet sağlayıcısının tüketiciyle olan ilişkisi kapsamında doğabilecek muhtemel sorumluluğu, hizmet sağlayıcıya tanınacak bilgi verme imkanının tanınıp tanınmasıyla doğrudan ilgilidir. Buna göre Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 13. HD., E. 2017/5834 dosyasında vermiş olduğu K. 2018/12148 ve 14.12.2018 tarihli kararında, hizmet sağlayıcı bilgilerini eksiksiz şekilde doldurmadığı takdirde, aracı hizmet sağlayıcının hizmetinin ayıplı olduğu ve sorumluluğuna gidilebileceğine kanaat getirmiştir.
İlgili karar göre, “Dava, internet sitesi üzerinden alınan üründeki ayıp nedeniyle muhatap bulunamadığı iddiasına dayalı, bedel iadesine ilişkin talebin reddine dair Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali isteğine ilişkindir…….. Hemen belirtmek gerekir ki, satıcı, ithalatçı ve üretici konumunda olmayan davalı internet şirketinin sorumluluğun, 6502 sayılı Kanun’un Üçüncü Kısım Birinci Bölümde “Ayıplı Mallar” başlığıyla yer alan 8 ve devamı maddelere göre ele alınması olanaklı değildir.. Bu kapsamda dosya ele alındığında, dava dışı hizmet sağlayıcısının tüzel kişi veya esnaf olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, yönetmeliğin 5. maddesinin anılan fıkralarında ve özellikle de 6563 sayılı Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen güncel tanıtıcı bilgilerinin “Üyelik Bilgileri” olarak dosyaya kazandırılan belge içeriğinde yer almadığı, bu haliyle sunulan hizmetin ayıplı olup, sorumluluk gerektireceği, sonuç olarak, mahkemece verilen kararda bu nedenle bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına temyiz talebinin REDDİNE, 14/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, işbu tespitlerinin ardından yukarıda bahsini geçirdiğimiz mevzuat hükümlerine de atıf yaparak hizmet sağlayıcının bilgilerini eksiksiz doldurmaması ve bilgi verme yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle, hizmet sağlayıcının bu yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamayan aracı hizmet sağlayıcının hizmetinin ayıplı olduğuna karar vermiştir. Dolayısıyla aracı hizmet sağlayıcı, ancak hizmet sağlayıcısının bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamadığı takdirde hizmet sağlayıcısının sattığı üründen veya verdiği hizmetten kaynaklı ayıptan sorumlu olacaktır.
Hazırlayan
Av. Burak KEÇECİOĞLU (İzmir Barosu)
Mail:burak.kececioglu@gmail.com
Daha fazlası ve evden para kazanma yöntemleri için forumumuzu ziyaret edebilirsiniz. Foruma gitmek ve ücretsiz üye olmak için tıklayınız.